VESUV'den ETNA'ya



büyük boyutları için fotoğrafların üzerlerini tıklayınız
SEMPRE DIRETTO (direkt devam et); italyanlara yol tarifi sorduğunuzda size en az bir kere "sempre diretto" diyeceklerdir..çoğunlukla da sadece "sempre diretto" diyeceklerdir

VESUV'den ETNA'ya
2009'un Mayıs ayında Fransa'nın Atlas Okyanusu kıyısından alınıp Bodruma getirilen catamaran LE VENT'in italya kısmının hikayesidir (Napoli'den Catania-Sicilya'ya)

Ekibimiz (üst sıra soldan) Cihan, Necla, Yaşar, Osman, Mona
(alt sıra soldan) Suat, Erol, Selçuk, Tayyar


15 mayıs 2009 Cuma: Necla-Suat Ankara'dan İstanbul'a giderek Mona-Tayyar ve Osman ile buluştuk.. Alitalia ile Roma (gidiş-dönüş 99 euro/kişi bilet bulan Mona ve Tayyar'a teşekkürlerimizle)..O gün öğleden sonra ve gece Roma gezisi, Romada Konaklama..

16 mayıs 2009 Cumartesi: Sabah bir araç kiraladık ve ver elini Napoli.. işin ilginci kara yolculuğumuz daha bilinmez hoş sürprizlerle doluydu.. üstteki fotoğrafta Necla ile Mona yol üstündeki bir dağ köyünde lokanta araken italyanlarla iletişim kurmaya çalışıyorlar.. iskambil oynamayı bırakıp bize lokanta bulma derdine düştüler.. hepsinin dilinde "sempre diretto", hepsi yardımcı olmaya çalışıyor ama nafile.. ingilizceleri sıfır italyanlarla "lost in translation" durumlarındayız ve italyanların o muhteşem beden dili bile yetmiyor ve de Necla pes etmiş durumda

Napoli: Sendikal bir yapılanmayla yatay örgütlenen orta italya mafyasının.. yani GOMORRA'nın başkenti NAPOLİ.. söylendiği kadar varmış hani.. şehre girdik saymaya başladım 20. araba sağlam çıktı. Kalabalık yollar ve sokaklarda güvenli yürümek bayağı uğraş ve cesaret işi ama bir o kadar da güzel.. Derler ki; "Bu şehirde ayağın kayar yere düşersin, kalktığında bir bakmışsınki giymiş olduğun deri ceketin üstünde yok"(bu söz, ekşisözlük'ten alıntıdır)..  

Bizden önce Korsika üzerinden Napoli'ye ulaşmış dostlarımıza ve Napoli'nin MERGELLINA Marinasına bağladıkları (altta) LE VENT teknesine merhaba dedik (üstte)..

17 Mayıs 2009 Pazar: Sabah kahvaltı sonrası Mergellina Marina'dan hareketle Napoli körfezinin Güneydoğusundaki TORRE ANNUNZIATA bölgesine hareket ve oradaki balıkçı barınaklarının (Balık Hali'nin) olduğu iskeleye bağlandık.. amacımız burada konaklamak ve öğleden sonra Pompei antik şehri (Vezüv yanardağı) gezimizi yapmak.. Torre Annunziata; Gomorra'nın sahile/denize açıldığı mahalledir ve onların kontrolü altındadır.. Bizdeki deli cesaretine şimdi daha da hayran oluyorum (o zaman pek farkında değildik).. Ancak cüzi de olsa bir ücret vermiştik ve bize çok sıcak davranmışlardı.. yani, zaten tam boy korumları altındaymışız..


POMPEI ziyaretimizi de gerçekleştirdik..






Pompei harabeleri ve arkada Vezüv..


Addo ti pizzico la TARENTELLA ? "Sotto la putia de la unnela.."
Söyle örümcek nerenden ısırdı ? "Eteğimin kıvrımının tam altından.." 



Üstte Tarnetella dansının videosu var.
Videoya bir bakın bakalım, bizdeki hangi dansa benziyor.. Benim yorumum "eee.. ne de olsa deniz kardeşliği var.. kültürler bir şekilde topluluklar arasında gitmiş-gelmiş.."
Tarantella: (internetten alıntı) Güney İtalya'da geleneksel bir dans türü. 15. yüzyıl-17. yüzyıl arasında İtalya'da çılgın bir moda, toplu bir histeri halini almıştı. Halk bu çılgınlığın tarantula adlı örümceğin sokmasıyla ortaya çıktığına ve sokulanların ancak bu dansı yaparak iyileşebileceğine inanıyordu. Gerek dansın, gerek örümceğin adı İtalya'daki Taranto kentinin adından türetilmişti.

18 Mayıs 2009 Pazartesi: Yeryüzünde SORRENTO diye bir yer varmış !! Bu güzelliği bilmiyorduk ve bize sürpriz oldu.. bu nedenle de beklenmedik bu güzellik bizi çok etkiledi..


Sorrento'dan ayrılırken, doğal olarak teknemizde "Come Back to Sorrento - TORNA* a Surriento" şarkısı çalıyordu (sağ alttaki fotoğrafta, arka planda Sorrento ve ön planda Necla şarkıya eşlik ediyor..).. aklımız Sorrento'da kaldı teknemizi TORNİSTAN* edip geri mi dönseydik !!


Ve geldik CAPRI'ye..





Limoncello'lar şişede durduğu gibi durmuyor demek ki.. Yaşar kaptanımın elindeki kılıç, biz tekneye binmeden önce yakaladıkları balığın kılıcı..
Gitmeden önce 1960 yapımı "It Started in Naples" filmini seyretmiştik.. Başroldeki Sophie Loren'in filmindeki evine uğramadan olmazdı..  Ada'nın bozulmadan kaldığını, çok güzel korunduğunu görmek, Capri'ye olan hayranlığımızı daha da artırdı..



19 Mayıs 2009 Salı: Salerno'ya doğru yola çıktık.. Dünyanın en romantik köylerinden birisi olan POSITANO'yu maalesef kıyıdan seyrederek gördük.. fırsat yaratıp karaya çıkamadık.. Ahhh Positano, ah..
                                                                             (Arka planda POSITANO)

(Üsteki POSITANO fotoğraf ıinternetten alınmadır)


21 Mayıs 2009 Perşembe: Sigarasıyla keyif yapan bir kişi gibi, arada bir dumanını tüttüren Stromboli* adasının yanından geçerek, gecelemek için PANAREA adasında demirledik.. (*) Bu Stromboli adası Jules Verne'in "Dünyanın Merkezine Yolculuk" kitabında bahsedilen yanardağmış.. Hayatımızda ilk defa aktif bir yanardağ görmenin heyecanını da yaşadık..



22 Mayıs 2009 Cuma: İstikamet Catania.. Messina boğazı geçişi çok keyifliydi.. Taormina açıklarında ise çok şanslıydık; oltamıza birkaç Ton balığı takıldı..







23 Mayıs 2009 Cumartesi: Teknemiz limanda.. Bu kez karayoluyla günübirlik PALERMO gezisi yaptık.. Daha henüz şehre girişte, carabinieri'lerin  "dere kenarındaki sahipsiz bir araç ve çevresini araştırıyor olması"na şahit olmamız, hoş bir Palermo karşılamasıydı :-)







Bazı yerlerde sokak tabelaları 3 dilde

Villa Romeo Hotel-Catania.. Hotel'in enini görüyormusunuz.. ne kadar dar, sevimli ve romantik.. acaba toplam tek odası mı var diye düşündüm ama sanırım içeride genişliyor..

23 Mayıs 2009 Cumartesi: Catania'da son akşam veda yemeğimiz.. ah, bu rüya bitmese modundayız..


24 Mayıs 2009 Pazar: Catania'dan Sabah 9.oo'da bindik trene, öğleden sonra 16.oo civarı Roma'da olamamız lazım -ki uçağımıza yetişelim.. Bu tren nasıl vaktinde varacak ve  de sanırım Messina'dan karşıya geçip başka trene bineceğiz galiba derken.. trenimiz altta gördüğünüz feribotun içine girdi ve aynı trenle karşı kıyıya geçtik.. hoş bir deneyim oldu. Trenimiz de vaktinde Roma'ya vardı..